Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Zavallı kadınlar ve çocukların kurtuluşu için İslam alemi birleşmeli

Günümüzde zavallı Müslüman kadınlar, küçücük bebekler, çocuklar, yaşlılar yalnızca Müslümanlar kendi aralarında ittifak edip birleşemedikleri için hayatlarını kaybediyor. İçinde bulunduğumuz Ramazan ayında İslam’ın barış ve kardeşlik dini olduğu göz önünde bulundurularak tüm ayrılıklar ve düşmanlıkların bir kenara bırakılmasını, farklılıklar nedeniyle oluşan sevgisizlik, dargınlık, kavga ve çatışmaların tamamen son bulmasını, tüm İslam aleminde Asr-ı Saadet gibi aydınlık ve müreffeh bir dönemin baş göstermesini istiyoruz ve bekliyoruz. Yeryüzüne barış ve adalet getirecek, gerek Müslümanlara gerekse gayri-Müslimlere güzellik sunacak büyük İslam medeniyetinin yeniden yeşermesi ve dünyaya ışık tutması hepimizin duasıdır. Allah Kuran'da bütün Müslümanlara birlik olmalarını, inkara karşı imanda birleşip saf bağlamalarını, birbirlerini kardeşleri gibi görüp sevmelerini, birbirlerine karşı merhametli, affedici ve koruyucu olmalarını, dağılıp ayrılmaktan şiddetle kaçınmalarını emretm...

Savaşları Haklılaştırmaya Çalışmak Barış Getirmez

İnsanlık tarihi savaşlar nedeniyle yaşanan büyük yıkımlar ile dolu. I. Dünya Savaşı'nda ölen 9,5 milyon kişinin %95'i asker, %5'i sivildi. II. Dünya Savaşı'nda ise ölen insan sayısı tam 65 milyondu. Üstelik ölenlerin %33'ü asker iken %67'si sivillerden oluşuyordu. II. Dünya Savaşı’nda savaş araç gereci ve silah için yapılan harcamaların en az 1,154 trilyon ABD doları düzeyinde olduğu tahmin ediliyor. Bu silahların yol açtığı yıkımın bedeli ise bu rakamdan çok daha büyük.  Savaşların yıkıcı etkisini en aza indirmek isteyen bir grup siyasetçi, düşünür akademisyen ve diplomat savaş ilkeleri ve savaş hukuku konusunda yoğun bir çalışma yürütmüştür. Sonuçta savaşın amacının barış ve adaleti sağlamak olması gerektiği fikri ortaya çıkmıştır. Böylece amaç ve yürütülüş bakımından bazı kriterlere bağlanmış ve “haklı olduğu kabul edilen bir savaş anlayışı” oluştu. Bugün “Haklı Savaş” olarak isimlendirilen bu anlayış hem savaşa başvurmanın nedenlerini hem de savaşın idare...

Suriye’de her altı saatte bir çocuğun öldüğünü biliyor muydunuz?

"2016’da Suriye’de her altı saate bir çocuk ya öldü ya da ağır yaralandı… çarpıcı rakamlar. Ancak bunlar sadece doğrulayabildiğimiz rakamlar. Aslında kaybedilen çocukların sayısının çok daha fazla olduğunu sanıyoruz.” Geert Cappelaere, Unicef’in Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölge müdürü. Dünyadaki herkesin üzerinde hemfikir olacağı nadir konulardan biri hiçbir çocuğa zarar verilmemesi gerektiğidir. Şüphesiz çocuklar mutlu ve güvenlik içinde olmalı ve iyi bakım görmelidirler çünkü onlar dünyamızın süsleridir. Onlar medeniyetlerimizin saf, masum ve koşulsuz olarak seven üyeleridir. Ne yazık ki bugün sayısız savaş ve çatışma dünyamızı yaşanılması zor bir yer haline getiriyor ve bunun ağır yükünü çocuklar taşıyor. Örneğin, Suriye'de, 7,5 milyon çocuk, savaştan başka bir şey bilmeden büyüdü. Son altı yıldır bomba seslerine, ölüm ve acıya uyanıyorlar. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre, Suriye İç Savaşı bugüne kadar yaklaşık 14.000 çocuğun hayatına mal oldu ve yabancı güçl...

Suriye'deki sessiz katliama son vermek için acil çağrı

Vicdanı olan hemen herkes çevresindeki muhtaçlara yardım elini uzatır. Ama bir de görmediğimiz yardıma muhtaçlar var ki onların durumu çevremizde rastladığımız kişilerin durumundan çok daha vahim. Suriye’nin Doğu Guta bölgesinde sessiz bir katliam sürüyor. Sessiz diyoruz çünkü bu katliam bombalar veya kurşunlardan fazlasıyla, bölgede insani koşulların tümüyle engellenmesi ve ortadan kaldırılmasıyla gerçekleşiyor. Bu nedenle haberlerde çok az yer buluyor, dünya kamuoyu gelişmelerden habersiz oldukları için gereken tepkiyi göstermiyor. Oysa yaşananlar geniş kapsamlı bir insanlık suçu işlendiğini tüm boyutlarıyla ortaya koyuyor. Suriye rejiminin 2012 yılında kuşattığı bölgedeki şartlar özellikle son aylarda gıda girişi yapılan yolların da kapatılması ile daha da çetin bir hal aldı. Hükümet uluslararası kuruluşların ve BM’in yardımlarını da sınırlandırdı, dolayısıyla BM Dünya Gıda Programı (WFP) tarafından yayınlanan rapora göre, Guta halkı gıdaya ulaşamıyor, çöplerden besleniyorlar, ...

İdam Çözüm Değildir

İdam cezası, tarihin karanlık dönemlerinden sürüklenip gelen bir insanlık ayıbı olarak günümüzde ha la boy göstermektedir. Geçmişteki karanlık dönemlerden kalan, haksız, adaletsiz ve sevgisiz bir uygulamadır. Dünya halkları, yüzlerce yıl boyunca devletlerin, prenslerin, kralların, firavunların, engizisyon rahiplerinin elleriyle uygulanan cinayetlere tanık olmuşlardır. 21. yüzyılda ise, modern hukuk kurumları artık bu geri dönüşü olmayan cezayı uygulamaktan vaz geçmelidirler. İdam cezası günümüzde, Birleşmiş Milletler’e üye 102 ülkede kanunlardan çıkarılmıştır. 7 ülke idam cezasını sadece savaş dönemi suçları için uygularken, 50 ülke ise kanunlarda yer almasına rağmen, fiili olarak bu uygulamaya 10 yıl önce son vermişlerdir. 37 ülke ise idam cezasını hem kanunlarında hem de uygulamada korumaktadır. Bu 37 ülke arasında sadece ABD, Japonya, Tayvan ve Singapur endüstrileşmiş dünyadandır. Belarusya haricinde hiçbir Avrupa ülkesi ise idam cezasını uygulamamaktadır. 2014 yılında, d...